tr.svg
TR
dropdown-icon
  • tr.svg
    TR
  • en.svg
    EN
  • de.svg
    DE
  • fr.svg
    FR
  • ru.svg
    RU
  • ar.svg
    AR
  • it.svg
    IT
  • es.svg
    ES
BolPuan Detayları
BolPuan Detayları
Seyahat Bilgileri
Seyahat Bilgileri
Kampanyalar
Kampanyalar
Üyelik Ayarları
Üyelik Ayarları
BolBol Nedir?
BolBol Nedir?

BolBol ile ilgili talep ve sorularınız için 0 (850) 399 17 017 no’lu ücretsiz çağrı merkezimizi arayabilirsiniz.

user-profile-circle

tarihinden beri Pegasus BolBol üyesi

Kullanılabilir BolPuan
bol-bol-white
Geçerliliğini Yitirecek BolPuan
BolPuan

Pegasus BolBol ile uçmanın avantajını kaçırmamak için BolPuan'ını geçerlilik süresi dolmadan kullanmalısın

BolBol ile ilgili talep ve sorularınız için 0 (850) 399 17 017 no’lu ücretsiz çağrı merkezimizi arayabilirsiniz.

Şehir Rehberi Şehir Rehberi

Şanlıurfa Gezilecek Yerler

Keşif Bülteni Keşif Bülteni

Aylık Seyahat Önerileri için E-Bültene Abone Ol

Diğer Başlıklar

Diğer Şehirler

Güneydoğu Anadolu bölgesinde bulunan Şanlıurfa, 2 milyonu aşkın nüfusu ile bölgenin en kalabalık merkezleri arasında yer alır. Kendine has mimarisi, özgün yemek kültürü ve eşsiz tarihi ile dikkat çeken Şanlıurfa, kültür seyahati için bölgenin en ideal destinasyonlarındandır.

Sıklıkla medeniyetler beşiği olarak adlandırılan Şanlıurfa, tarih severler için eşsiz bir yerdir. Coğrafyamızın en eski yerleşimlerinin bulunduğu bu nefes kesici şehir hem tarihi hem de dini önemi ile Türkiye’nin gezilmesi gereken yerleri arasındadır.

Şanlıurfa’da nereler gezilir dendiğinde akla gelen ilk yer 10.000 yıllık tarihi ile Göbeklitepe’dir. Yalnızca Türkiye’nin değil, dünyanın en eski tapınağı olarak bilinen bu yapı, şehrin en önemli sembolleri arasındadır. Ayrıca, Şanlıurfa’nın çeşitli yerlerine dağılmış olan yapılar, kaleler, kiliseler ve camiler de şehrin köklü tarihini gözler önüne serer.

Kültürel zenginliği ile öne çıkan Şanlıurfa, her adımda farklı medeniyetlerin izine rastlayabileceğiniz bir yerdir. Mistik havası ve kendine özgü atmosferi ile sizi içine çeken bu şehrin benzersiz güzelliklerine hayran kalmamak elde değildir. Bütün bu güzellikleri keşfetmek için yapmanız gereken tek şey ise Şanlıurfa uçak bileti almak ve nefes kesici bir yolculuğa kendinizi hazırlamaktır.

Elbette, unutulmaz bir Şanlıurfa macerası için, uçak bileti almanın yanı sıra, yapmanız gereken birkaç şey daha vardır. Bunlardan en önemlisi Şanlıurfa’da gezilecek yerler ve görülecek eserler hakkında bilgi sahibi olmaktır. Böylece, rotanızı dikkatli bir şekilde ayarlayabilir, ilginizi çeken tarihi eserleri ve bölgeleri daha planlı bir şekilde ziyaret edebilirsiniz. Ayrıca, şehrin tarihi ve kültürü hakkında araştırma yapmak da Şanlıurfa maceranızı en üst seviyeye taşımanıza yardımcı olabilir.

Eşsiz açık hava müzesi, olağanüstü Göbeklitepe gezilecek yerler ile tüm ziyaretçileri mistik bir atmosferin içine alır. Yeni yerler keşfetmek ve Şanlıurfa’nın köklü geçmişine doğru yolculuğa çıkmak istiyorsanız, Göbeklitepe ören yeri kesinlikle Şanlıurfa rotanızda yer almalıdır. Siz de bu tarihi tapınağı ziyaret ederek Türkiye ve dünya tarihi için oldukça büyük bir öneme sahip Göbeklitepe’yi kendi gözlerinizle görme imkânını yakalayabilirsiniz.

Eğer siz de benzersiz bir Şanlıurfa macerasına hazırlanıyorsanız, Şanlıurfa’da gezilecek yerler listemize göz atarak en ilgi çekici gördüğünüz yerleri rotanıza ekleyebilirsiniz.

Harran Kalesi

Şanlıurfa’nın merkezinden 50 kilometre uzaklıkta yer alan Harran Kalesi; bölgenin meşhur tarihi yapılarındandır. Harran’ın tarihi merkezine yakın bir konumda bulunan kale, kendine özgü mimarisi ve etkileyici doğası ile Şanlıurfa rotanızda yer almayı hak eder.

İç Kale ve Aşağı Sur olmak üzere iki farklı bölümden oluşan kale; Emevi Halifesi II. Mervan tarafından yaptırılmıştır. 90 metreye 130 metre ölçülerinde inşa edilmiş olan bu yapı; Halep, Rakka, Aslanlı, Musul, Bağdat ve Anadolu adında dört farklı kapıya sahiptir. Bölgenin en büyük kaleleri arasında yer alan Harran Kalesi; kentin kültürel mirasını keşfetmek isteyenlerin görmesi gereken başlıca noktalardandır. Siz de Şanlıurfa’nın saklı hazinelerinden olan Harran Kalesi’ni ziyaret ederek Harran’ın tarihi atmosferini deneyimleyebilirsiniz.

Han el-Ba’rur Kervansarayı

Harran’ın sembolleşmiş tarihi yapılarından olan Han el-Ba’rur Kervansarayı; tarihi önemi ile bölgenin en dikkat çekici noktaları arasındadır. Bağdat ticari yolu üzerinde yer alan bu kervansaray, Bağdat taraflarından gelen kervanların konaklaması için inşa edilmiştir. Bu yönüyle Harran’ın ticari yaşamında önemli rol oynamış olan kervan, bölgenin tarihi dokusunu harika bir şekilde yansıtır.

1228 tarihinde, İsa oğlu El-Hac Hüsamettin Ali tarafından yaptırıldığı bilinen bu yapı; Eyyubi mimarisinin önemli izlerini taşır. Kuzey cephesinde anıtsal bir giriş ve batı duvarında iki kitabesi bulunan Han el-Ba’rur Kervansarayı; dış ve iç cephede yer alan detaylar ile görkemli bir estetik ortaya koyuyor. Kendine özgü mimarisi nedeniyle Han el-Ba’rur Kervansarayı, bölgenin tarihini ve kültürünü keşfetmek isteyen herkesin görmesi gereken yapılar arasındadır.

Bazda Mağaraları

Harran’da bulunan Bazda Mağaraları; bölgenin tarihi ve doğal güzelliklerini bir arada sunar. Şanlıurfa Merkezi’nin 70 kilometre uzağında bulunan Bazda Mağaraları; özel araç ile rahatlıkla ulaşılabilir. “Albazdu,” “Elbazde,” veya “Bozdağ” adıyla da bilinen bu mağaralar, Roma döneminde inşa edildiği tahmin edilen taş ocaklarına da ev sahipliği yapar.

2 bin yıllık tarihe sahip olan bu ocaklar, bir zamanlar bölgedeki tarihi yapıların inşasında önemli rol oynamıştır. Harran, Şuayib Şehri, Han el-Ba’rur gibi yapıların inşasında Bazda Mağaralarından kesilen taşlar kullanılmıştır. Dolayısıyla, Bazda Mağaralarının bölge tarihi ve kültürü açısından oldukça önemli yere sahip olduğunu söylemek mümkündür. Siz de bu tarihi taş ocağını Şanlıurfa gezilecek yerler rotanıza ekleyebilir, kentin geçmişine doğru bir yolculuğa çıkabilirsiniz.

Birecik

Şanlıurfa’nın merkezinden 100 kilometre uzakta bulunan Birecik, eşsiz doğal ve tarihi mirası ile Şanlıurfa gezilecek yerler listemize girmeyi hak eder. Fırat Nehri’nin kıyısında yer alan Birecik; uzun sahilleri, martıları ve nehir boyu piknik yapan insanları ile bir sahil kenti havasına sahiptir. Yemyeşil, zengin bir bitki örtüsü olan ilçede, Şanlıurfa’nın eşsiz doğasını keşfedebilir, yörenin kendine özgü coğrafi özelliklerini görebilirsiniz.

Doğal güzelliklerinin yanı sıra Halfeti gezilecek yerler arasında yer alan Birecik’te çok sayıda tarihi destinasyon da yer alır. Bunlardan en bilinenleri Birecik Kalesi ve Birecik Ulu Camii’dir. Yüzlerce, hatta bazı kısımları binlerce yıl önce inşa edilmiş olan bu yapılar, Birecik’in tarihi mirasını gözler önüne serer. Her bir köşesinde farklı medeniyetlerin izine rastlayabileceğiniz Birecik, her gezginin rotasında yer alması gereken yerlerdendir.

Ayrıca, kentin kültürünü keşfetmeden de Birecik’ten ayrılmamalısınız. Ziyaretiniz sırasında Birecik’in yöresel lezzetlerini denemenizi tavsiye ederiz. Şanlıurfa mutfağının önemli bir parçası olan Birecik yemekleri, bölge kültürünün de önemli parçalarındandır.

Birecik Kalesi

Asurlular döneminde inşa edilmiş olan Birecik Kalesi, Şanlıurfa’daki en eski savunma yapıları arasında yer alır. Antik kalenin üzerine 13. yüzyılda kurulmuş olan modern yapı; tarih boyunca Romalılar, Franklar ve Memlükler gibi çeşitli topluluklar tarafından kullanılmıştır. Kalenin surları ise 1483 yılında Memlükler tarafından yaptırılmıştır. Fırat Nehri’nin kenarında bulunan kale, Birecik’in kuzey kısmında yer alır.

Birecik’in tarihi dokusunu keşfetmek için ziyaret edebileceğiniz bu yapı, Şanlıurfa gezilecek yerler arasında saymamız gereken saklı bir hazinedir.

Kızılkoyun Mağaraları

Kızılkoyun Mağaraları; Şanlıurfa’da gezilecek yerler arasında yer alan bir mezar kompleksidir. Mağaralar, antik Edessa Krallığı döneminde kraliyet ailesinin defin yeri olarak kullanılmıştır. Bu kültür, sonraki Roma ve Bizans dönemlerinde de devam ettirilmiş, Kızılkoyun Mağaraları uzun bir süre nekropol olarak kullanılmıştır.

Oldukça geniş bir alana yayılan Kızılkoyun Mağaraları; kendine özgü mimarisi ile görenleri büyüler. Devasa bir kayaya oyulmuş olan bu mezarlar, Şanlıurfa’nın antik kültürüne ışık tutar. Mezarların yanı sıra nekropolün içinde iki adet Roma heykeli ve bir adet kireç taşı lahit de yer alır. Tek parça kaidenin üzerine yerleştirilmiş olan heykeller, askeri donanımla tasvir edilmiştir.

Reji Kilisesi

Çok fazla kişinin bilmediği Reji Kilisesi; Şanlıurfa’nın saklı hazineleri arasındadır. Şehir merkezine oldukça yakın bir yerde bulunan bu kilise, bölgenin tarihi ve kültürel zenginliklerini gözler önüne serer.

Günümüzde Reji Kilisesi adı verilen yapı; 6. yüzyılda inşa edilmiş bir kilisenin kalıntıları üzerine, 1861 yılında inşa edilmiştir. Kilise, ilk inşa edildiğinde, Aziz Petrus ve Aziz Paulus Kilisesi olarak anılmıştır. 1924 yılına kadar aktif bir şekilde kullanılan yapı; bölgedeki Süryanilerin Halep’e göç etmesiyle terk edilmiştir. Bunun üzerine Tekel İdaresi yapıyı tütün fabrikası ve üzüm deposu olarak kullanmaya başlamıştır. Fransızca’da “tekel” anlamına gelen “regie” sözcüğü de zamanla halk arasında kilise yapısının adı haline gelmiş, yapı müzeye dönüştürüldükten sonra da Reji Kilisesi olarak kullanılmaya devam etmiştir.

Siz de Şanlıurfa seyahatiniz sırasında Reji Kilisesi’ni ziyaret edebilir, bölgenin kültürel mozaiğini daha yakından inceleme imkânı bulabilirsiniz.

Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi

Şanlıurfa’nın merkezinde yer alan Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi; bölgenin zengin tarihini ve köklü kültürel geçmişini gözler önüne serer. Müze, Paleolitik dönemden başlayıp Osmanlı dönemine kadar uzanan oldukça geniş bir sergiye sahiptir. Müzedeki tarihi eserler, size bölgenin eşsiz tarihi hakkında benzersiz bilgiler sunar. Geniş bir tarihi eser koleksiyonuna sahip olan müzede; çok sayıda heykel, mozaik, mezar taşı, antik yazıt, taş ve bronz çağına ait eserler bulunur.

Eski dönemlerden kalma tarihi eserlere ek olarak, müzenin etnografya bölümünde bölgenin kültürüne dair çeşitli sergiler de yer alır. Yerel kültür ve gelenekleri yansıtan bu sergiler, sizi, Şanlıurfa’nın geçmişinden bugününe uzanan etkileyici bir yolculuğa çıkarır.

Şanlıurfa’nın kültürünü ve tarihini keşfetmek isteyenler, Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi’ni kesinlikle rotalarına eklemelidir. Bölgeye dair ilgi çekici bilgiler edinebileceğiniz bu müze, şehir merkezindeki diğer önemli destinasyonlara da oldukça yakın bir konumda bulunur. Bunun yanında, müzenin etrafında yer alan restoranlar ve kafeler de yöresel lezzetleri tatmanız için harika bir fırsat sunar.

Haleplibahçe Mozaik Müzesi

Haleplibahçe, harikulade sergisi ile Şanlıurfa’nın görülmeye değer müzelerinden biridir. Şanlıurfa Arkeolojik Müzesi’nin hemen yanında yer alan Haleplibahçe Mozaik Müzesi; Şanlıurfa’nın Haleplibahçe köyünde çıkarılan mozaiklere ev sahipliği yapar.

Roma İmparatorluğu döneminden kalma olan bu mozaikler, Haleplibahçe’de bulunan Roma villalarından çıkarılmıştır. Oldukça iyi korunmuş olan bu mozaikler, oldukça orijinal sahneleri tasvir eder. Yer verdikleri sahneler bakımından dünyanın ilk örnekleri kabul edilen Haleplibahçe mozaikleri; sanat ve tarih tutkunları için gerçekten unutulmaz bir tecrübe sunar.

Haleplibahçe Mozaik Müzesi’nde bulunan en meşhur mozaikler şu şekilde sıralanabilir:

  • Avlanan Amazonlar Mozaiği: Haleplibahçe mozaikleri arasından en meşhuru olan Avlanan Amazonlar Mozaiği, dört savaşçı Amazon kadınını tasvir eder. Amazonlar, mozaiğin ana panosunda, aslan, kurt ve leopar avlarken görülebilir. Orta panoda ise acılar içerisinde bir yaralı aslan tasviri yer alır.
  • Akhilleus’un Mozaiği: Yunan tarihinde ve mitlerinde oldukça önemli yere sahip olan Akhilleus; Yunan ve Roma sanatında kendine sıklıkla yer bulur. Haleplibahçe’de bulunan villalardan çıkan en ikonik mozaiklerden birisi de bu efsanevi Antik Yunan kahramanının hayatını anlatan Akhilleus Mozaiği’dir. Akhilleus’un bir dadının kucağında olduğu sahneyle başlayan mozaik, kahramanın Troya Savaşı’na gidişiyle son bulur. Efsanelerden çeşitli kesitlere yer verilen mozaik, hayvan betimlemelerinin yer aldığı bir bordür ile çevrelenmiştir.
  • Ktisis Mozaiği: Ktisis, kentlerin ve yapıların kurucusu olarak bilinen, inşa etme eylemiyle ilişkilendirilen bir kadın figürüdür. Antik Yunan ve Roma sembolizminde kendine yer bulan bu karakter, kendi adını taşıyan Haleplibahçe mozaiğinin ana konusudur. Ktisis Mozaiği’nin tam ortasında sarı pelerinli ve gri stola giysili bir Ktisis figürü yer alır. Figürün üstünde Yunanca harfler ile KTICIC yazar. Mozaikteki Ktisis, göğsünün üstünde gri renkli bir ölçü aleti tutar.

Bunların yanı sıra müzede çok sayıda mozaiğe yer verilmektedir. Siz de Şanlıurfa rotanıza Haleplibahçe Mozaik Müzesi’ni ekleyerek bu şaheserleri kendi gözleriniz ile görme imkânı yakalayabilirsiniz.

Tek Tek Dağları Milli Parkı

Şanlıurfa’nın güneybatısında yer alan Tek Tek Dağları Milli Parkı, bölgenin en büyük milli parkı olma özelliğini taşır. Olağanüstü doğası ve zengin faunası ile dikkat çeken milli park, doğa kaşiflerinin Şanlıurfa’daki başlıca uğrak noktaları arasında yer alır. Ayrıca, milli park içerisinde çok sayıda arkeolojik kalıntı, antik kent ve harabe de bulunur. Tek Tek Dağları Milli Parkı’nın sınırları içerisinde kalan en önemli arkeolojik kalıntılar; Şuayip Şehri, Soğmatar Harabeleri ve Senem Mağarası olarak sıralanabilir. Bu tarihi kalıntıların yanı sıra yine Tek Tek Dağları Milli Parkı sınırlarında yer alan Karahantepe de bölgenin en ilgi çeken noktaları arasında yerini alır. Milli park sınırlarında kalan Han El-Ba’rur kervansarayı da görülmeye değer destinasyonlar arasındadır.

Şuayip Şehri

Milattan Sonra 3. ya da 4. yüzyılda inşa edilmiş olan Şuayip Şehri, geniş bir alana yayılır. Kesme taştan kaya mezarlarına ev sahipliği yapan bu şehrin sınırları harabe surlar ile çevrelenir. Her ne kadar şehirdeki yapıların çoğu yıkılmış olsa da ayakta kalan duvarlar şehrin genel silüetini gözler önüne serer. İslam inancına göre Şuayip peygamberin bu şehirde yaşadığı ve şehrin yakınlarındaki bir mağaranın da onun makamı olduğuna inanılır.

Soğmatar Harabeleri

Şuayip Şehri’nin 16 kilometre kuzeyinde bulunan Soğmatar Harabeleri, antik Harran sin kültürünün kalıntılarıdır. 2. yüzyılda bölgede bir kalenin var olduğu anlaşılan harabelerde Süryanice kitabelere rastlamak mümkündür. Bu antik şehrin, dönemin Asur ve Babil dininde baş tanrı olarak görülen Marelahe’nin merkezi olduğu tahmin edilir. Bunun yanında, Soğmatar’da bulunan kaya mezarlarının ise Roma döneminden kalmadır.

Senem Mağarası

Soğmatar harabelerinin 11 kilometre kuzeyinde yer alan Senem Mağarası’nın Hristiyanlığın ilk yüzyılında kullanıldığı tahmin edilir. Çeşitli kaya oyma yapılara ve mimari kalıntılara rastlanabilen bu mağara, Tek Tek Dağları üzerindedir.

Tarihi Harran Üniversitesi

Tarihi Harran Üniversitesi; dünyanın ilk üniversitelerinden birisi olarak bilinir. Şanlıurfa Merkez’e yaklaşık 50 kilometre uzaklıkta bulunan bu harabe; Harran Evleri ve Harran Ulucami gibi yapıların yakınındadır.

Tarihi antik çağlara dayanan Harran Üniversitesi, esasında bir Antik Yunan bilim ve felsefe okuludur. 7. yüzyıla kadar diğer Yunan okulların gölgesinde kalan Harran Üniversitesi; İskenderiye’deki bilim ve felsefe okulunun dağıtılmasıyla Mısır’dan gelen çok sayıda alimi kendine çekmeyi başarmıştır. Bunun sonucunda büyük bir bilimsel atılım gösteren Harran okulu; din, astronomi, tıp, felsefe ve matematik alanlarında ciddi bilimsel çalışmalar ortaya koymuştur.

Emevîler ve Abbasiler döneminde de faaliyete devam eden üniversite, pek çok Müslüman bilim insanının yetiştiği bir kurum olarak öne çıkmıştır. Zamanla önemini kaybeden Harran Okulu, günümüzde tamamen harabe halindedir. Siz de Harran’da yer alan bu tarihi yapıyı ziyaret ederek bölgenin tarihine doğru bir yolculuğa çıkabilir, dünyanın en eski üniversitelerinden birini ziyaret etme imkanı yakalayabilirsiniz.

Germuş Kilisesi

Şanlıurfa’nın saklı hazineleri arasında sayabileceğimiz Germuş Kilisesi; Haliliye ilçesinde yer alır. Bölgenin en ikonik yapılarından birisi sayılan bu tarihi kilise, bölgenin dini ve kültürel yapısını benzersiz bir şekilde gözler önüne serer. Harran’ın 10 kilometre kuzeydoğusunda yer alan Germuş Kilisesi’ne ulaşım için özel araç veya taksi kullanmak gerekebilir.

Tamamen taştan yapılmış olan Germuş Kilisesi; bölge tarihi için oldukça önemli bir yere sahiptir. 1800’lerin başında, bölgedeki Ermeni cemaati tarafından inşa edilmiş olan Germuş Kilisesi, uzun yıllar Şanlıurfa’nın Ermeni cemaati tarafından kullanılmıştır. İlk defa 1881 yılında Hagop Ardvisyan tarafından restore edilen kilise, tarih boyunca defalarca tadilattan geçmiştir. Günümüzde eski özelliklerini tamamen yitirmiş olan Germuş Kilisesi; Şanlıurfa’daki diğer kiliseler kadar meşhur olmamasına rağmen hala çok sayıda ziyaretçi çeker.

Eğer siz de Şanlıurfa’nın zengin kültürel mozaiğini keşfetmek ve bölgenin geçmişine doğru bir yolculuğa çıkmak istiyorsanız, Germuş Kilisesi’ni seyahat rotanıza eklemelisiniz.

Selahaddin Eyyubi Camii / Aziz Johannes Prodromos Addai Kilisesi

Şanlıurfa’nın en eski yapıları arasında yer alan Selahaddin Eyyubi Camii; bölgenin kültürel ve tarihi dokusunu tecrübe etmek isteyen herkesin görmesi gereken yapılar arasındadır. Şanlıurfa seyahatiniz sırasında ziyaret edebileceğiniz bu kilisenin her bir köşesinde Urfa’ya özgü mimari detaylar ve farklı kültürlerin izleri bulunur.

Esasında 457 yılında, Piskopos Nonna tarafından Vaftizci Yahya Kilisesi olarak yaptırılan yapının üzerine 19. yüzyılda inşa edilmiştir. 1993 tarihinde ise onarılıp cami olarak ibadete açılan yapı, eski kilisenin vaktinde Selahattin Eyyubi tarafından cami olarak kullanılmasından ötürü Selahaddin Eyyubi Camii adını almıştır.

Selahaddin Eyyubi Camii; Şanlıurfa’nın kültürel dokusunu anlamak isteyenlerin ziyaret etmesi gereken başlıca yapılar arasındadır. Şanlıurfa’nın merkezinde bulunan bu tarihi yapı; kendine özgü mimarisi ve etkileyici detayları ile, sizi, bölgenin geçmişine doğru bir yolculuğa çıkarır. Hala eski kilisenin izlerini ve parçalarını bulabileceğiniz cami, bölgenin saklı hazinelerinden biridir.

Rizvaniye Camii

Balıklıgöl’ün kuzeyinde yer alan Rizvaniye Camii, Şanlıurfa’nın görülmeye değer tarihi yapıları arasındadır. 1736 yılında Rakka Valisi olan Rıdvan Ahmed Paşa tarafından yaptırılan bu cami, etkileyici mimari detayları ile öne çıkar. Şehrin tarihi dokusuyla uyum yakalayan Rizvaniye Camii, kültürel önemiyle Şanlıurfa rotanıza eklemeniz gereken yapılar arasındadır.

Rizvaniye Camii’nin ana ibadethanesi, yani harim kısmı, her yöne açılan pencereler ile donatılmıştır. Bu detay sayesinde gün boyunca oldukça aydınlık olan harim kısmının giriş kapısı da iki renkli malzemeden yapılmış olup caminin etkileyici mimarisine katkıda bulunur. Rizvaniye Camii’nin ahşap giriş kapısı da yapımında kullanılan teknoloji ile adından söz ettirir. Çivi kullanılmadan, geçme ve kakma tekniğiyle yapılmış olan bu kapı, ustalıklı bir tasarımın eseridir. Kapı üzerinde yer alan bitki görselleri ve geometrik detaylar da ziyaretçilerin dikkatini çeker.

Eğer siz de Şanlıurfa’nın tarihini ve kültürünü daha yakından keşfetmek istiyorsanız, Rizvaniye Camii’ni kesinlikle rotanıza eklemelisiniz.

Karahantepe

Karahantepe, Şanlıurfa’nın köklü tarihini keşfetmek isteyenler için harika bir ören yeridir. En az Göbeklitepe kadar eski olduğu düşünülen bu antik yerleşim, Şanlıurfa civarına yapılan tarih seyahatlerinin olmazsa olmaz durakları arasında yer alır.

Şanlıurfa’nın 60 kilometre doğusunda yer alan bu sit alanı, ilk kez 1997 tarihinde keşfedilmiştir. İçerisinde 250 adet dikilitaşın bulunduğu Karahantepe siti, dünyanın en eski yerleşim yerleri arasındadır.

Neolitik dönemden kaldığı düşünülen Karahantepe, genel yapısı itibariyle Göbeklitepe’yi andırır. Uzmanlar, Karahantepe’de yer alan bu taşların ritüel amaçlı kullanıldığına inanır. Dikilitaşların bulunduğu yerde 2019 tarihinde başlayan ilk kazı çalışmaları, günümüzde hala sürmektedir.

Göbeklitepe kadar bilinmeyen Karahantepe, kazı çalışmaları sebebiyle zaman zaman ziyaretçi kabul etmeyebiliyor. Neyse ki sit alanının içinde bulunduğu Tek Tek Dağları Milli Parkı ziyaretçilerin ilgisini çekebilecek çok sayıda tarihi ve doğal güzelliği içerisinde barındırmaktadır.

Aynzeliha Gölü

Balıklı Göl’ün hemen güneyinde yer alan Aynzeliha Gölü de bölgenin görülmesi gereken noktalarının başında gelir. Özelikle bahar ve yaz aylarında ziyaretçi akınına uğrayan göl; tarihi dokusu ve kültürel önemi ile Şanlıurfa’nın en çok ziyaret edilen yerleri arasındadır.

Aynzeliha Gölü’nde bulunan iki adet kayık, ziyaretçilere göl üzerinde tur atma imkanı tanır. Ayrıca, Gölün çevresinde yer alan çay bahçeleri; ziyaretçilerin oturup zaman geçirebileceği, gölün fotoğraflarını çekebileceği alanlar sunar.

Tıpkı Balıklı Göl gibi, Aynzeliha Gölü de dini öneme sahip bir yerdir. Aslında bu gölün hikayesi de Hz. İbrahim’in hikayesiyle bağlantılıdır. Rivayetlere göre Hz. İbrahim ateşe atılacağı zaman, Nemrut’un kızı Zeliha da İbrahim peygamberin dinine iman eder. Bunun üzerine babası, kızının da ateşe atılmasını emreder. Hz. İbrahim’in aksine Zeliha ateşe atıldıktan sonra yanarak can verir. Bir zaman sonra Zeliha’nın düştüğü yerde bir göl oluşur ve göle Aynzeliha, yani Zeliha Pınarı, adı verilir.

Gölle ilgili bir başka rivayete göre ise Hz. İbrahim’in ateşe atılacağını duyan Zeliha, bu durum karşısında o kadar üzülür ki gözyaşları bugünkü Aynzeliha Gölü’nü oluşturur.

Şanlıurfa’da Gezilecek Yerler

Güneydoğu Anadolu bölgesinde bulunan Şanlıurfa, 2 milyonu aşkın nüfusu ile bölgenin en kalabalık merkezleri arasında yer alır. Kendine has mimarisi, özgün yemek kültürü ve eşsiz tarihi ile dikkat çeken Şanlıurfa, kültür seyahati için bölgenin en ideal destinasyonlarındandır.

Sıklıkla medeniyetler beşiği olarak adlandırılan Şanlıurfa, tarih severler için eşsiz bir yerdir. Coğrafyamızın en eski yerleşimlerinin bulunduğu bu nefes kesici şehir hem tarihi hem de dini önemi ile Türkiye’nin gezilmesi gereken yerleri arasındadır.

Şanlıurfa’da nereler gezilir dendiğinde akla gelen ilk yer 10.000 yıllık tarihi ile Göbeklitepe’dir. Yalnızca Türkiye’nin değil, dünyanın en eski tapınağı olarak bilinen bu yapı, şehrin en önemli sembolleri arasındadır. Ayrıca, Şanlıurfa’nın çeşitli yerlerine dağılmış olan yapılar, kaleler, kiliseler ve camiler de şehrin köklü tarihini gözler önüne serer.

Kültürel zenginliği ile öne çıkan Şanlıurfa, her adımda farklı medeniyetlerin izine rastlayabileceğiniz bir yerdir. Mistik havası ve kendine özgü atmosferi ile sizi içine çeken bu şehrin benzersiz güzelliklerine hayran kalmamak elde değildir. Bütün bu güzellikleri keşfetmek için yapmanız gereken tek şey ise Şanlıurfa uçak bileti almak ve nefes kesici bir yolculuğa kendinizi hazırlamaktır.

Elbette, unutulmaz bir Şanlıurfa macerası için, uçak bileti almanın yanı sıra, yapmanız gereken birkaç şey daha vardır. Bunlardan en önemlisi Şanlıurfa’da gezilecek yerler ve görülecek eserler hakkında bilgi sahibi olmaktır. Böylece, rotanızı dikkatli bir şekilde ayarlayabilir, ilginizi çeken tarihi eserleri ve bölgeleri daha planlı bir şekilde ziyaret edebilirsiniz. Ayrıca, şehrin tarihi ve kültürü hakkında araştırma yapmak da Şanlıurfa maceranızı en üst seviyeye taşımanıza yardımcı olabilir.

Eşsiz açık hava müzesi, olağanüstü Göbeklitepe gezilecek yerler ile tüm ziyaretçileri mistik bir atmosferin içine alır. Yeni yerler keşfetmek ve Şanlıurfa’nın köklü geçmişine doğru yolculuğa çıkmak istiyorsanız, Göbeklitepe ören yeri kesinlikle Şanlıurfa rotanızda yer almalıdır. Siz de bu tarihi tapınağı ziyaret ederek Türkiye ve dünya tarihi için oldukça büyük bir öneme sahip Göbeklitepe’yi kendi gözlerinizle görme imkânını yakalayabilirsiniz.

Eğer siz de benzersiz bir Şanlıurfa macerasına hazırlanıyorsanız, Şanlıurfa’da gezilecek yerler listemize göz atarak en ilgi çekici gördüğünüz yerleri rotanıza ekleyebilirsiniz.

Harran Kalesi

Şanlıurfa’nın merkezinden 50 kilometre uzaklıkta yer alan Harran Kalesi; bölgenin meşhur tarihi yapılarındandır. Harran’ın tarihi merkezine yakın bir konumda bulunan kale, kendine özgü mimarisi ve etkileyici doğası ile Şanlıurfa rotanızda yer almayı hak eder.

İç Kale ve Aşağı Sur olmak üzere iki farklı bölümden oluşan kale; Emevi Halifesi II. Mervan tarafından yaptırılmıştır. 90 metreye 130 metre ölçülerinde inşa edilmiş olan bu yapı; Halep, Rakka, Aslanlı, Musul, Bağdat ve Anadolu adında dört farklı kapıya sahiptir. Bölgenin en büyük kaleleri arasında yer alan Harran Kalesi; kentin kültürel mirasını keşfetmek isteyenlerin görmesi gereken başlıca noktalardandır. Siz de Şanlıurfa’nın saklı hazinelerinden olan Harran Kalesi’ni ziyaret ederek Harran’ın tarihi atmosferini deneyimleyebilirsiniz.

Han el-Ba’rur Kervansarayı

Harran’ın sembolleşmiş tarihi yapılarından olan Han el-Ba’rur Kervansarayı; tarihi önemi ile bölgenin en dikkat çekici noktaları arasındadır. Bağdat ticari yolu üzerinde yer alan bu kervansaray, Bağdat taraflarından gelen kervanların konaklaması için inşa edilmiştir. Bu yönüyle Harran’ın ticari yaşamında önemli rol oynamış olan kervan, bölgenin tarihi dokusunu harika bir şekilde yansıtır.

1228 tarihinde, İsa oğlu El-Hac Hüsamettin Ali tarafından yaptırıldığı bilinen bu yapı; Eyyubi mimarisinin önemli izlerini taşır. Kuzey cephesinde anıtsal bir giriş ve batı duvarında iki kitabesi bulunan Han el-Ba’rur Kervansarayı; dış ve iç cephede yer alan detaylar ile görkemli bir estetik ortaya koyuyor. Kendine özgü mimarisi nedeniyle Han el-Ba’rur Kervansarayı, bölgenin tarihini ve kültürünü keşfetmek isteyen herkesin görmesi gereken yapılar arasındadır.

Bazda Mağaraları

Harran’da bulunan Bazda Mağaraları; bölgenin tarihi ve doğal güzelliklerini bir arada sunar. Şanlıurfa Merkezi’nin 70 kilometre uzağında bulunan Bazda Mağaraları; özel araç ile rahatlıkla ulaşılabilir. “Albazdu,” “Elbazde,” veya “Bozdağ” adıyla da bilinen bu mağaralar, Roma döneminde inşa edildiği tahmin edilen taş ocaklarına da ev sahipliği yapar.

2 bin yıllık tarihe sahip olan bu ocaklar, bir zamanlar bölgedeki tarihi yapıların inşasında önemli rol oynamıştır. Harran, Şuayib Şehri, Han el-Ba’rur gibi yapıların inşasında Bazda Mağaralarından kesilen taşlar kullanılmıştır. Dolayısıyla, Bazda Mağaralarının bölge tarihi ve kültürü açısından oldukça önemli yere sahip olduğunu söylemek mümkündür. Siz de bu tarihi taş ocağını Şanlıurfa gezilecek yerler rotanıza ekleyebilir, kentin geçmişine doğru bir yolculuğa çıkabilirsiniz.

Birecik

Şanlıurfa’nın merkezinden 100 kilometre uzakta bulunan Birecik, eşsiz doğal ve tarihi mirası ile Şanlıurfa gezilecek yerler listemize girmeyi hak eder. Fırat Nehri’nin kıyısında yer alan Birecik; uzun sahilleri, martıları ve nehir boyu piknik yapan insanları ile bir sahil kenti havasına sahiptir. Yemyeşil, zengin bir bitki örtüsü olan ilçede, Şanlıurfa’nın eşsiz doğasını keşfedebilir, yörenin kendine özgü coğrafi özelliklerini görebilirsiniz.

Doğal güzelliklerinin yanı sıra Halfeti gezilecek yerler arasında yer alan Birecik’te çok sayıda tarihi destinasyon da yer alır. Bunlardan en bilinenleri Birecik Kalesi ve Birecik Ulu Camii’dir. Yüzlerce, hatta bazı kısımları binlerce yıl önce inşa edilmiş olan bu yapılar, Birecik’in tarihi mirasını gözler önüne serer. Her bir köşesinde farklı medeniyetlerin izine rastlayabileceğiniz Birecik, her gezginin rotasında yer alması gereken yerlerdendir.

Ayrıca, kentin kültürünü keşfetmeden de Birecik’ten ayrılmamalısınız. Ziyaretiniz sırasında Birecik’in yöresel lezzetlerini denemenizi tavsiye ederiz. Şanlıurfa mutfağının önemli bir parçası olan Birecik yemekleri, bölge kültürünün de önemli parçalarındandır.

Birecik Kalesi

Asurlular döneminde inşa edilmiş olan Birecik Kalesi, Şanlıurfa’daki en eski savunma yapıları arasında yer alır. Antik kalenin üzerine 13. yüzyılda kurulmuş olan modern yapı; tarih boyunca Romalılar, Franklar ve Memlükler gibi çeşitli topluluklar tarafından kullanılmıştır. Kalenin surları ise 1483 yılında Memlükler tarafından yaptırılmıştır. Fırat Nehri’nin kenarında bulunan kale, Birecik’in kuzey kısmında yer alır.

Birecik’in tarihi dokusunu keşfetmek için ziyaret edebileceğiniz bu yapı, Şanlıurfa gezilecek yerler arasında saymamız gereken saklı bir hazinedir.

Kızılkoyun Mağaraları

Kızılkoyun Mağaraları; Şanlıurfa’da gezilecek yerler arasında yer alan bir mezar kompleksidir. Mağaralar, antik Edessa Krallığı döneminde kraliyet ailesinin defin yeri olarak kullanılmıştır. Bu kültür, sonraki Roma ve Bizans dönemlerinde de devam ettirilmiş, Kızılkoyun Mağaraları uzun bir süre nekropol olarak kullanılmıştır.

Oldukça geniş bir alana yayılan Kızılkoyun Mağaraları; kendine özgü mimarisi ile görenleri büyüler. Devasa bir kayaya oyulmuş olan bu mezarlar, Şanlıurfa’nın antik kültürüne ışık tutar. Mezarların yanı sıra nekropolün içinde iki adet Roma heykeli ve bir adet kireç taşı lahit de yer alır. Tek parça kaidenin üzerine yerleştirilmiş olan heykeller, askeri donanımla tasvir edilmiştir.

Reji Kilisesi

Çok fazla kişinin bilmediği Reji Kilisesi; Şanlıurfa’nın saklı hazineleri arasındadır. Şehir merkezine oldukça yakın bir yerde bulunan bu kilise, bölgenin tarihi ve kültürel zenginliklerini gözler önüne serer.

Günümüzde Reji Kilisesi adı verilen yapı; 6. yüzyılda inşa edilmiş bir kilisenin kalıntıları üzerine, 1861 yılında inşa edilmiştir. Kilise, ilk inşa edildiğinde, Aziz Petrus ve Aziz Paulus Kilisesi olarak anılmıştır. 1924 yılına kadar aktif bir şekilde kullanılan yapı; bölgedeki Süryanilerin Halep’e göç etmesiyle terk edilmiştir. Bunun üzerine Tekel İdaresi yapıyı tütün fabrikası ve üzüm deposu olarak kullanmaya başlamıştır. Fransızca’da “tekel” anlamına gelen “regie” sözcüğü de zamanla halk arasında kilise yapısının adı haline gelmiş, yapı müzeye dönüştürüldükten sonra da Reji Kilisesi olarak kullanılmaya devam etmiştir.

Siz de Şanlıurfa seyahatiniz sırasında Reji Kilisesi’ni ziyaret edebilir, bölgenin kültürel mozaiğini daha yakından inceleme imkânı bulabilirsiniz.

Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi

Şanlıurfa’nın merkezinde yer alan Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi; bölgenin zengin tarihini ve köklü kültürel geçmişini gözler önüne serer. Müze, Paleolitik dönemden başlayıp Osmanlı dönemine kadar uzanan oldukça geniş bir sergiye sahiptir. Müzedeki tarihi eserler, size bölgenin eşsiz tarihi hakkında benzersiz bilgiler sunar. Geniş bir tarihi eser koleksiyonuna sahip olan müzede; çok sayıda heykel, mozaik, mezar taşı, antik yazıt, taş ve bronz çağına ait eserler bulunur.

Eski dönemlerden kalma tarihi eserlere ek olarak, müzenin etnografya bölümünde bölgenin kültürüne dair çeşitli sergiler de yer alır. Yerel kültür ve gelenekleri yansıtan bu sergiler, sizi, Şanlıurfa’nın geçmişinden bugününe uzanan etkileyici bir yolculuğa çıkarır.

Şanlıurfa’nın kültürünü ve tarihini keşfetmek isteyenler, Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi’ni kesinlikle rotalarına eklemelidir. Bölgeye dair ilgi çekici bilgiler edinebileceğiniz bu müze, şehir merkezindeki diğer önemli destinasyonlara da oldukça yakın bir konumda bulunur. Bunun yanında, müzenin etrafında yer alan restoranlar ve kafeler de yöresel lezzetleri tatmanız için harika bir fırsat sunar.

Haleplibahçe Mozaik Müzesi

Haleplibahçe, harikulade sergisi ile Şanlıurfa’nın görülmeye değer müzelerinden biridir. Şanlıurfa Arkeolojik Müzesi’nin hemen yanında yer alan Haleplibahçe Mozaik Müzesi; Şanlıurfa’nın Haleplibahçe köyünde çıkarılan mozaiklere ev sahipliği yapar.

Roma İmparatorluğu döneminden kalma olan bu mozaikler, Haleplibahçe’de bulunan Roma villalarından çıkarılmıştır. Oldukça iyi korunmuş olan bu mozaikler, oldukça orijinal sahneleri tasvir eder. Yer verdikleri sahneler bakımından dünyanın ilk örnekleri kabul edilen Haleplibahçe mozaikleri; sanat ve tarih tutkunları için gerçekten unutulmaz bir tecrübe sunar.

Haleplibahçe Mozaik Müzesi’nde bulunan en meşhur mozaikler şu şekilde sıralanabilir:

  • Avlanan Amazonlar Mozaiği: Haleplibahçe mozaikleri arasından en meşhuru olan Avlanan Amazonlar Mozaiği, dört savaşçı Amazon kadınını tasvir eder. Amazonlar, mozaiğin ana panosunda, aslan, kurt ve leopar avlarken görülebilir. Orta panoda ise acılar içerisinde bir yaralı aslan tasviri yer alır.
  • Akhilleus’un Mozaiği: Yunan tarihinde ve mitlerinde oldukça önemli yere sahip olan Akhilleus; Yunan ve Roma sanatında kendine sıklıkla yer bulur. Haleplibahçe’de bulunan villalardan çıkan en ikonik mozaiklerden birisi de bu efsanevi Antik Yunan kahramanının hayatını anlatan Akhilleus Mozaiği’dir. Akhilleus’un bir dadının kucağında olduğu sahneyle başlayan mozaik, kahramanın Troya Savaşı’na gidişiyle son bulur. Efsanelerden çeşitli kesitlere yer verilen mozaik, hayvan betimlemelerinin yer aldığı bir bordür ile çevrelenmiştir.
  • Ktisis Mozaiği: Ktisis, kentlerin ve yapıların kurucusu olarak bilinen, inşa etme eylemiyle ilişkilendirilen bir kadın figürüdür. Antik Yunan ve Roma sembolizminde kendine yer bulan bu karakter, kendi adını taşıyan Haleplibahçe mozaiğinin ana konusudur. Ktisis Mozaiği’nin tam ortasında sarı pelerinli ve gri stola giysili bir Ktisis figürü yer alır. Figürün üstünde Yunanca harfler ile KTICIC yazar. Mozaikteki Ktisis, göğsünün üstünde gri renkli bir ölçü aleti tutar.

Bunların yanı sıra müzede çok sayıda mozaiğe yer verilmektedir. Siz de Şanlıurfa rotanıza Haleplibahçe Mozaik Müzesi’ni ekleyerek bu şaheserleri kendi gözleriniz ile görme imkânı yakalayabilirsiniz.

Tek Tek Dağları Milli Parkı

Şanlıurfa’nın güneybatısında yer alan Tek Tek Dağları Milli Parkı, bölgenin en büyük milli parkı olma özelliğini taşır. Olağanüstü doğası ve zengin faunası ile dikkat çeken milli park, doğa kaşiflerinin Şanlıurfa’daki başlıca uğrak noktaları arasında yer alır. Ayrıca, milli park içerisinde çok sayıda arkeolojik kalıntı, antik kent ve harabe de bulunur. Tek Tek Dağları Milli Parkı’nın sınırları içerisinde kalan en önemli arkeolojik kalıntılar; Şuayip Şehri, Soğmatar Harabeleri ve Senem Mağarası olarak sıralanabilir. Bu tarihi kalıntıların yanı sıra yine Tek Tek Dağları Milli Parkı sınırlarında yer alan Karahantepe de bölgenin en ilgi çeken noktaları arasında yerini alır. Milli park sınırlarında kalan Han El-Ba’rur kervansarayı da görülmeye değer destinasyonlar arasındadır.

Şuayip Şehri

Milattan Sonra 3. ya da 4. yüzyılda inşa edilmiş olan Şuayip Şehri, geniş bir alana yayılır. Kesme taştan kaya mezarlarına ev sahipliği yapan bu şehrin sınırları harabe surlar ile çevrelenir. Her ne kadar şehirdeki yapıların çoğu yıkılmış olsa da ayakta kalan duvarlar şehrin genel silüetini gözler önüne serer. İslam inancına göre Şuayip peygamberin bu şehirde yaşadığı ve şehrin yakınlarındaki bir mağaranın da onun makamı olduğuna inanılır.

Soğmatar Harabeleri

Şuayip Şehri’nin 16 kilometre kuzeyinde bulunan Soğmatar Harabeleri, antik Harran sin kültürünün kalıntılarıdır. 2. yüzyılda bölgede bir kalenin var olduğu anlaşılan harabelerde Süryanice kitabelere rastlamak mümkündür. Bu antik şehrin, dönemin Asur ve Babil dininde baş tanrı olarak görülen Marelahe’nin merkezi olduğu tahmin edilir. Bunun yanında, Soğmatar’da bulunan kaya mezarlarının ise Roma döneminden kalmadır.

Senem Mağarası

Soğmatar harabelerinin 11 kilometre kuzeyinde yer alan Senem Mağarası’nın Hristiyanlığın ilk yüzyılında kullanıldığı tahmin edilir. Çeşitli kaya oyma yapılara ve mimari kalıntılara rastlanabilen bu mağara, Tek Tek Dağları üzerindedir.

Tarihi Harran Üniversitesi

Tarihi Harran Üniversitesi; dünyanın ilk üniversitelerinden birisi olarak bilinir. Şanlıurfa Merkez’e yaklaşık 50 kilometre uzaklıkta bulunan bu harabe; Harran Evleri ve Harran Ulucami gibi yapıların yakınındadır.

Tarihi antik çağlara dayanan Harran Üniversitesi, esasında bir Antik Yunan bilim ve felsefe okuludur. 7. yüzyıla kadar diğer Yunan okulların gölgesinde kalan Harran Üniversitesi; İskenderiye’deki bilim ve felsefe okulunun dağıtılmasıyla Mısır’dan gelen çok sayıda alimi kendine çekmeyi başarmıştır. Bunun sonucunda büyük bir bilimsel atılım gösteren Harran okulu; din, astronomi, tıp, felsefe ve matematik alanlarında ciddi bilimsel çalışmalar ortaya koymuştur.

Emevîler ve Abbasiler döneminde de faaliyete devam eden üniversite, pek çok Müslüman bilim insanının yetiştiği bir kurum olarak öne çıkmıştır. Zamanla önemini kaybeden Harran Okulu, günümüzde tamamen harabe halindedir. Siz de Harran’da yer alan bu tarihi yapıyı ziyaret ederek bölgenin tarihine doğru bir yolculuğa çıkabilir, dünyanın en eski üniversitelerinden birini ziyaret etme imkanı yakalayabilirsiniz.

Germuş Kilisesi

Şanlıurfa’nın saklı hazineleri arasında sayabileceğimiz Germuş Kilisesi; Haliliye ilçesinde yer alır. Bölgenin en ikonik yapılarından birisi sayılan bu tarihi kilise, bölgenin dini ve kültürel yapısını benzersiz bir şekilde gözler önüne serer. Harran’ın 10 kilometre kuzeydoğusunda yer alan Germuş Kilisesi’ne ulaşım için özel araç veya taksi kullanmak gerekebilir.

Tamamen taştan yapılmış olan Germuş Kilisesi; bölge tarihi için oldukça önemli bir yere sahiptir. 1800’lerin başında, bölgedeki Ermeni cemaati tarafından inşa edilmiş olan Germuş Kilisesi, uzun yıllar Şanlıurfa’nın Ermeni cemaati tarafından kullanılmıştır. İlk defa 1881 yılında Hagop Ardvisyan tarafından restore edilen kilise, tarih boyunca defalarca tadilattan geçmiştir. Günümüzde eski özelliklerini tamamen yitirmiş olan Germuş Kilisesi; Şanlıurfa’daki diğer kiliseler kadar meşhur olmamasına rağmen hala çok sayıda ziyaretçi çeker.

Eğer siz de Şanlıurfa’nın zengin kültürel mozaiğini keşfetmek ve bölgenin geçmişine doğru bir yolculuğa çıkmak istiyorsanız, Germuş Kilisesi’ni seyahat rotanıza eklemelisiniz.

Selahaddin Eyyubi Camii / Aziz Johannes Prodromos Addai Kilisesi

Şanlıurfa’nın en eski yapıları arasında yer alan Selahaddin Eyyubi Camii; bölgenin kültürel ve tarihi dokusunu tecrübe etmek isteyen herkesin görmesi gereken yapılar arasındadır. Şanlıurfa seyahatiniz sırasında ziyaret edebileceğiniz bu kilisenin her bir köşesinde Urfa’ya özgü mimari detaylar ve farklı kültürlerin izleri bulunur.

Esasında 457 yılında, Piskopos Nonna tarafından Vaftizci Yahya Kilisesi olarak yaptırılan yapının üzerine 19. yüzyılda inşa edilmiştir. 1993 tarihinde ise onarılıp cami olarak ibadete açılan yapı, eski kilisenin vaktinde Selahattin Eyyubi tarafından cami olarak kullanılmasından ötürü Selahaddin Eyyubi Camii adını almıştır.

Selahaddin Eyyubi Camii; Şanlıurfa’nın kültürel dokusunu anlamak isteyenlerin ziyaret etmesi gereken başlıca yapılar arasındadır. Şanlıurfa’nın merkezinde bulunan bu tarihi yapı; kendine özgü mimarisi ve etkileyici detayları ile, sizi, bölgenin geçmişine doğru bir yolculuğa çıkarır. Hala eski kilisenin izlerini ve parçalarını bulabileceğiniz cami, bölgenin saklı hazinelerinden biridir.

Rizvaniye Camii

Balıklıgöl’ün kuzeyinde yer alan Rizvaniye Camii, Şanlıurfa’nın görülmeye değer tarihi yapıları arasındadır. 1736 yılında Rakka Valisi olan Rıdvan Ahmed Paşa tarafından yaptırılan bu cami, etkileyici mimari detayları ile öne çıkar. Şehrin tarihi dokusuyla uyum yakalayan Rizvaniye Camii, kültürel önemiyle Şanlıurfa rotanıza eklemeniz gereken yapılar arasındadır.

Rizvaniye Camii’nin ana ibadethanesi, yani harim kısmı, her yöne açılan pencereler ile donatılmıştır. Bu detay sayesinde gün boyunca oldukça aydınlık olan harim kısmının giriş kapısı da iki renkli malzemeden yapılmış olup caminin etkileyici mimarisine katkıda bulunur. Rizvaniye Camii’nin ahşap giriş kapısı da yapımında kullanılan teknoloji ile adından söz ettirir. Çivi kullanılmadan, geçme ve kakma tekniğiyle yapılmış olan bu kapı, ustalıklı bir tasarımın eseridir. Kapı üzerinde yer alan bitki görselleri ve geometrik detaylar da ziyaretçilerin dikkatini çeker.

Eğer siz de Şanlıurfa’nın tarihini ve kültürünü daha yakından keşfetmek istiyorsanız, Rizvaniye Camii’ni kesinlikle rotanıza eklemelisiniz.

Karahantepe

Karahantepe, Şanlıurfa’nın köklü tarihini keşfetmek isteyenler için harika bir ören yeridir. En az Göbeklitepe kadar eski olduğu düşünülen bu antik yerleşim, Şanlıurfa civarına yapılan tarih seyahatlerinin olmazsa olmaz durakları arasında yer alır.

Şanlıurfa’nın 60 kilometre doğusunda yer alan bu sit alanı, ilk kez 1997 tarihinde keşfedilmiştir. İçerisinde 250 adet dikilitaşın bulunduğu Karahantepe siti, dünyanın en eski yerleşim yerleri arasındadır.

Neolitik dönemden kaldığı düşünülen Karahantepe, genel yapısı itibariyle Göbeklitepe’yi andırır. Uzmanlar, Karahantepe’de yer alan bu taşların ritüel amaçlı kullanıldığına inanır. Dikilitaşların bulunduğu yerde 2019 tarihinde başlayan ilk kazı çalışmaları, günümüzde hala sürmektedir.

Göbeklitepe kadar bilinmeyen Karahantepe, kazı çalışmaları sebebiyle zaman zaman ziyaretçi kabul etmeyebiliyor. Neyse ki sit alanının içinde bulunduğu Tek Tek Dağları Milli Parkı ziyaretçilerin ilgisini çekebilecek çok sayıda tarihi ve doğal güzelliği içerisinde barındırmaktadır.

Aynzeliha Gölü

Balıklı Göl’ün hemen güneyinde yer alan Aynzeliha Gölü de bölgenin görülmesi gereken noktalarının başında gelir. Özelikle bahar ve yaz aylarında ziyaretçi akınına uğrayan göl; tarihi dokusu ve kültürel önemi ile Şanlıurfa’nın en çok ziyaret edilen yerleri arasındadır.

Aynzeliha Gölü’nde bulunan iki adet kayık, ziyaretçilere göl üzerinde tur atma imkanı tanır. Ayrıca, Gölün çevresinde yer alan çay bahçeleri; ziyaretçilerin oturup zaman geçirebileceği, gölün fotoğraflarını çekebileceği alanlar sunar.

Tıpkı Balıklı Göl gibi, Aynzeliha Gölü de dini öneme sahip bir yerdir. Aslında bu gölün hikayesi de Hz. İbrahim’in hikayesiyle bağlantılıdır. Rivayetlere göre Hz. İbrahim ateşe atılacağı zaman, Nemrut’un kızı Zeliha da İbrahim peygamberin dinine iman eder. Bunun üzerine babası, kızının da ateşe atılmasını emreder. Hz. İbrahim’in aksine Zeliha ateşe atıldıktan sonra yanarak can verir. Bir zaman sonra Zeliha’nın düştüğü yerde bir göl oluşur ve göle Aynzeliha, yani Zeliha Pınarı, adı verilir.

Gölle ilgili bir başka rivayete göre ise Hz. İbrahim’in ateşe atılacağını duyan Zeliha, bu durum karşısında o kadar üzülür ki gözyaşları bugünkü Aynzeliha Gölü’nü oluşturur.

Urfa halkı, Aynzeliha Gölü’ndeki balıkların kutsal olduğuna, bu yüzden etlerinin yenmeyeceğine inanır. Bir inanışa göre göldeki balıkları yemek bir yana, onlara dokunmak bile kişinin başına çeşitli bela ve musibetlerin gelmesine neden olur.

Tarihi Hızmalı Köprüsü

Şanlıurfa’nın merkezinde, Karakoyun deresinin üstünde bulunan tarihi Hızmalı Köprüsü, şehrin saklı güzellikleri arasındadır. Her ne kadar Hızmalı Köprüsü çok bilinen bir eser olmasa da etkileyici tasarımı ve kolay ulaşılabilen konumu onu görülmesi gereken yerlerden biri yapar.

Yaklaşık olarak MS 6. yüzyılda inşa edildiği tahmin edilen Tarihi Hızmalı Köprüsü; 1843 tarihinde, Mehmet Sait isimli bir kişi tarafından onarılmıştır. Bundan öncesinde onarılıp onarılmadığı bilinmeyen köprü, yakın tarihte ise Şanlıurfa İl Özel İdaresi’nin çalışmaları doğrultusunda restore edilmiştir.

Hızmalı Köprüsü hakkında – birkaç efsane dışında – çok bir bilgi bulunmasa da kendine özgü mimarisi bu köprüyü ilgi çekici bir hale getirir. Siz de bu tarihi köprüyü seyahat rotanıza ekleyerek Şanlıurfa’nın az bilinen güzelliklerini keşfetmenin tadını çıkarabilirsiniz. Urfa halkı, Aynzeliha Gölü’ndeki balıkların kutsal olduğuna, bu yüzden etlerinin yenmeyeceğine inanır. Bir inanışa göre göldeki balıkları yemek bir yana, onlara dokunmak bile kişinin başına çeşitli bela ve musibetlerin gelmesine neden olur.

Tarihi Hızmalı Köprüsü

Şanlıurfa’nın merkezinde, Karakoyun deresinin üstünde bulunan tarihi Hızmalı Köprüsü, şehrin saklı güzellikleri arasındadır. Her ne kadar Hızmalı Köprüsü çok bilinen bir eser olmasa da etkileyici tasarımı ve kolay ulaşılabilen konumu onu görülmesi gereken yerlerden biri yapar.

Yaklaşık olarak MS 6. yüzyılda inşa edildiği tahmin edilen Tarihi Hızmalı Köprüsü; 1843 tarihinde, Mehmet Sait isimli bir kişi tarafından onarılmıştır. Bundan öncesinde onarılıp onarılmadığı bilinmeyen köprü, yakın tarihte ise Şanlıurfa İl Özel İdaresi’nin çalışmaları doğrultusunda restore edilmiştir.

Hızmalı Köprüsü hakkında – birkaç efsane dışında – çok bir bilgi bulunmasa da kendine özgü mimarisi bu köprüyü ilgi çekici bir hale getirir. Siz de bu tarihi köprüyü seyahat rotanıza ekleyerek Şanlıurfa’nın az bilinen güzelliklerini keşfetmenin tadını çıkarabilirsiniz.

SIKÇA SORULAN SORULAR

Şanlıurfa'nın en meşhur yeri neresidir?

Şanlıurfa’nın en meşhur yeri kesinlikle Balıklıgöl ve Hz. İbrahim Mağarası’dır. Şanlıurfa’da gezilecek yerler dendiğinde öne çıkan bu iki destinasyon hem kültürel hem de dini açıdan Urfa halkı için oldukça önemlidir. Bunun yanında, şehrin kalbinde yer alan Urfa Kalesi de tüm ziyaretçilerin görmesi gereken yapılardandır.

Urfa kaç günde gezilir?

Oldukça büyük bir il olan Şanlıurfa’da gezilecek yerler listesi epey kalabalık. Ayrıca, bölgenin kültürü ve mutfağı da kısa bir seyahatle anlaşılmayacak kadar zengin. Bu sebeple, Urfa’yı tam anlamıyla keşfetmek için en az 5-6 gün ayırmak gerekebilir.

Şanlıurfa'nın doğal güzellikleri nelerdir?

Şanlıurfa’da görülmesi gereken yerler arasında Harran Ovası ve Tek Tek Dağları Milli Parkı yer alır. Bölgenin doğasını ve eşsiz atmosferini keşfedebileceğiniz bu doğal güzellikler, sizi şehrin yoğun temposundan uzağa, dingin bir atmosfere taşır. Aynı zamanda, Şanlıurfa’nın saklı cenneti olarak bilinen Takoran Vadisi de yılın her döneminde binlerce ziyaretçinin uğrak noktasıdır.

Şehri ziyaret ettiğinizde görmeniz gereken bir diğer doğal güzellik ise Karaköprü Mesire Alanı’dır. Bu yemyeşil alanda tertemiz havanın tadını çıkarabilir, küçük bir piknik yapabilirsiniz.

Şanlıurfa'da çocuklarla birlikte gidilecek en popüler yerler nerelerdir?

Çocuklarla Şanlıurfa’da gezilecek yerler dendiğinde akla ilk Balıklıgöl ve Hz. İbrahim Mağarası gelir. Tarihi yerler arasında ise görkemli Urfa Kalesi yer alır.

Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi ise tarih ve kültür ile ilgilenen çocuklar için ilgi çekici bir yer olabilir. Aynı şekilde, Haleplibahçe Mozaik Müzesi de etkileyici görselleri ile çocukların dikkatini çekebilir.

Çocuklarla çıktığınız uzun bir Şanlıurfa turunun sonunda Gümrük Hanı’nı ziyaret etmeyi unutmamalısınız. En popüler Şanlıurfa meşhur yerleri arasında bulunan bu tarihi handa çocuklarınıza Şanlıurfa’nın eşsiz lezzetlerini denetebilirsiniz.

Yukarı Yukarı