İstanbul’da Gezilecek Yerler

İstanbul, gezilecek yerler bakımından dünyanın en zengin kentlerinden bir tanesi. Tarih boyunca birçok uygarlığa ev sahipliği yapan kent, çok sayıda farklı kültürün izlerini taşıyor. Kozmopolit bir kent olmanın hakkını tam anlamıyla veren şehirde, sayısız tarihi yapı bulunuyor. Tarihi dokusunun yanında modern mimarinin de en özel eserlerini görebileceğiniz şehir, her kesimden gezgine zengin bir çeşitlilik sunuyor.

Tarihi Yarımada

Tarihi Yarımada ya da Suriçi adıyla anılan bölge, İstanbul şehrinin tarihteki merkezi olarak kabul ediliyor. Bölge, şehrin ilk olarak kurulduğu yer olmasının yanında coğrafi konumuyla da stratejik olarak önem taşıyor. Tarihi Yarımada’da ilk yerleşimin milattan önce 685 yılına kadar uzandığı tahmin ediliyor. Haliç, İstanbul Boğazı ve Marmara Denizi’nin çevrelediği yarımada, İstanbul’a seyahat eden gezginlerin de uğrak noktası konumunda. Eminönü ve Sirkeci, bölgenin en popüler gezi rotaları arasında yer alıyor. Mısır Çarşısı, Sirkeci Tren Garı, Yeni Cami ve Eminönü Meydanı gibi yerleri bölgeye yaptığınız gezide mutlaka görmelisiniz.

Tarihi Yarımada’nın bir diğer önemli merkezi ise tabii ki Sultanahmet. Dünyanın en önemli yapılarından biri olan Ayasofya Camii’ne de ev sahipliği yapan bölgede ayrıca Sultanahmet Camii ve Sultanahmet Meydanı da yer alıyor. Sultanahmet bölgesinin biraz ilerisinde ise dünyaca ünlü Kapalıçarşı’sıyla Beyazıt yer alıyor. Beyazıt bölgesi de sayısız tarihi mekana ev sahipliği yapmasından dolayı mutlaka görmeniz gereken yerler arasında. Osmanlı Dönemi’nin en ihtişamlı yıllarına sahne olan Topkapı Sarayı ise Tarihi Yarımada turunun en önemli duraklarından biri konumunda. Cankurtaran adı verilen bölgede yer alan sarayı tam anlamıyla gezmek istiyorsanız en az bir gününüzü bu etkinliğe ayırmanız gerekiyor.

Dolmabahçe Sarayı

1843’te yapımına başlanmış, barok tarzındaki bu heybetli yapı, sultanların, özellikle yaz aylarında kullandığı yerleşkesiydi. İçerisinde hamamlar, Asya kökenli bitkilerin yeşerdiği bahçeler, 141 halı, girişinde görünen bir de saat kulesi var. Cumhuriyet döneminde, Atatürk'ün İstanbul ziyaretlerinde ikametgâh olarak kullandığı sarayda yaşanan en önemli olay, 10 Kasım 1938'de Atatürk'ün ölümüdür. Pazartesi ve perşembe günleri haricinde diğer günler 09.00-16.00 saatleri arasında ziyarete açık. 

Topkapı Sarayı

1465 yılında yapımına başlanan yapı, Osmanlı İmparatorluğu'nun 600 yıllık tarihinin 400 yılı boyunca, devletin idare merkezi olarak kullanıldı. 9 Ekim 1924’te Müze olarak açılan Topkapı Sarayı’nda Kubbealtı, Arz Odası, Mecidiye Köşkü, Hekimbaşı Odası, Mustafa Paşa Köşkü ve Bağdat Köşkü ziyaret edilebiliyor. Salı günleri dışında her gün 09.00-17.00 saatlerinde açık.

Ayasofya Camii (Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi)

M.S. 532 - 537 yılları arasında İstanbul'un tarihi yarımadasındaki eski şehir merkezine inşa ettirilmiş bazilika planlı bir patrik katedrali olup,1453 yılında İstanbul'un Türkler tarafından alınmasından sonra, Fatih Sultan Mehmet tarafından camiye dönüştürülmüştür. Latin İmparatorluğu sırasında kısa bir süre Katolik Kilisesi olarak da kullanılmıştır. Günümüzde camii olarak kullanılan bu kozmopolit bina, yaşadığı her dönemin izlerini taşır. Pazartesi günleri hariç 09.00-19.00 saatleri arasında gezilebilir. 

Yerebatan Sarnıcı

Yerebatan Sarnıcı İstanbul’daki en büyük kapalı sarnıçtır. İçinde konserler, dans gösterileri yapılan bu fantastik yapı oldukça etkileyici. Her gün 09.00-17.30 saatleri arasında açık. 

Sultanahmet Camii

1609-1616 yılları arasında sultan I. Ahmet tarafından, mimar Sedefkâr Mehmet Ağa'ya yaptırılmıştır. Caminin içi 200'den fazla renkli cam ile aydınlatılmış, 20.000'i aşkın İznik çinisiyle bezenmiştir. 

Galata Kulesi

Dünyanın en eski kulelerinden biri olan Galata Kulesi, Bizans İmparatoru I. Anastasius tarafından 528 yılında Fener Kulesi olarak inşa ettirilmiştir. IV. Murat döneminde Hezarfen Ahmet Çelebi, Okmeydanı'nda rüzgarları kollayıp uçuş talimleri yaptıktan sonra, tahtadan yaptırdığı kartal kanatlarını sırtına takarak 1638 yılında Galata Kulesi'nden Üsküdar-Doğancılar'a uçmuştur. Kule 69,90 metre ve 10.000 ton ağırlığındadır. 

Kariye Müzesi

Kariye mozaik ve freskleri Bizans resim sanatının son dönemine, yani 14.  yüzyıla ait en güzel örneklerdir. Dış nartekste İsa'nın hayatı, iç nartekste ise Meryem'in hayatı ile ilgili sahneler yer alır. İçerisi büyüleyici olan Kariye’den çıktıktan sonra Asithane bahçesinde Osmanlı yemeklerini tatmak mecburidir. 

Taksim - İstiklal Caddesi

Kimilerine göre İstanbul’un merkezi olarak kabul edilen Taksim, İstanbul’un Beyoğlu ilçesinde yer alıyor. Birçok sanat dalının yanı sıra alışverişin de kalbinin attığı yer olan bölgenin en önemli caddesi ise kuşkusuz İstiklal Caddesi. Taksim Meydanı’ndan başlayıp Tünel bölgesine kadar uzanan caddede sayısız mağaza, kafe ve restoran da yer alıyor. Taksim Meydanı’nda yer alan Atatürk Anıtı’ndan gezinize başlayarak İstiklal Caddesi’nin kendine has dokusunu keşfedebilir ve İstanbul için hayati öneme sahip bu bölgeyi yakından tanıma fırsatı bulabilirsiniz.

Rumeli Hisarı

İstanbul’u gezerken dillere destan güzelliğiyle İstanbul Boğazı’nı es geçmek olmaz. Boğazın en etkileyici manzaralarına şahit olabileceğiniz bölgelerden biri olan Rumeli Hisarı, 1400’lü yıllarda inşa edilmiş bir yapı. Şehri korumak amacıyla inşa edilen iki hisardan biri olan Rumeli Hisarı, Sarıyer ilçesi sınırlarında yer alıyor. Büyüleyici güzelliğiyle İstanbul Boğazı’nı keyifle izleyebileceğiniz yerlerden biri olan hisarı, mutlaka gezi rotanıza eklemelisiniz.

Kız Kulesi

Salacak sahilindeki bu kuleyi, efsaneye göre, kral kızını korumak için yaptırmış, buna rağmen ölümüne engel olamamıştır. Günümüzde içerisinde bar ve restoran olan mekan, aynı zamanda moda defilelerine de ev sahipliği yapmakta. 

Pierre Loti

Ünlü şair Pierre Loti'nin gününün büyük kısmını burada geçirmesinden dolayı Eyüp sırtlarında konumlanmış  bu kahve ve tepe Pierre Loti ismini almış. 

15 Temmuz Şehitler ve Fatih Sultan Mehmet Köprüleri

Asya ve Avrupa’yı birbirine bağlayan 15 Temmuz Şehitler Köprüsü, 20 Şubat 1970’te yapılmaya başlandı, 30 Ekim 1973, saat 12.00'de, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 50. yıl dönümü şerefine devlet töreniyle hizmete açıldı. Uzunluğu 1.560 metre. İnsan trafiğine kapalı, arabayla geçebilmek için OGS (Arabaya takılan otomatik geçiş sistem kartı) ya da KGS’nizin (Kartla geçiş) olması şart. 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nün yetersiz kalması nedeniyle boğazda 3 Temmuz 1988’te yapımı tamamlanan ikinci köprünün adıysa Fatih Sultan Mehmet Köprüsü.

Kapalıçarşı–Mısır Çarşısı

Kapalı Çarşı uzun yıllar Osmanlı İmparatorluğu’nda alım-satım işlerinin yapılması nedeniyle ilk alışveriş merkezi olarak kabul edilmiştir. İçerisinde deri, halı, gümüş, fular, bakır gibi pek çok geleneksel ürün satan dükkan vardır. Kapalı Çarşı’dan çıkıp Mahmutbey yolundan aşağı doğru devam ederseniz, baharat ve kuruyemiş satan Mısır Çarşısı’na varacaksınız.

Prens Adaları

İstanbul’a vapurla bir buçuk, deniz otobüsüyle 45 dakika uzaklıktaki Prens Adaları olarak bilinen adalara vakit ayırabilirseniz, at arabalarıyla gezebilir, doğanın ve sessizliğin tadını çıkarabilir, kiraladığınız bisikletlerle erguvan kokuları arasında dolaşabilirsiniz.

Büyük Ada’da at arabalarıyla ada çevresinde yapacağınız turlardan büyük keyif alacağınızdan eminiz. Aya Yorgi tepesine çıkıp dilek diledikten sonra tepeden koya bakan manzarada yemeğe oturmak şart. Yaz aylarında güneşlenmek, hatta denize girmek isterseniz Ayazma Plajı ve Su Sporları Kulübü’nü tercih etmelisiniz.

Heybeli Ada’da bir gecenizi Merit Halki Palace’da (Tel: 0216 351 00 25) geçirin, Hüseyin Rahmi Gürpınar ve İsmet İnönü'nün müzeye dönüştürülmüş evlerini ziyaret edin, çam ağacı kokularını içinize çekmek için Çam Limanı’na gidin ve mutlaka Mavi Restoran’da (Tel: 0216 351 9 01 28) zeytinyağlılarla masayı donatın.

Burgaz Ada’nın iki olmazsa olmazı var. Kalpazankaya’ya ya da Baraba Yani’ye mutlaka uğrayın. Tabii buraya kadar gelmişken ünlü yazar Sait Faik Abasıyanık’ın müzeye dönüştürülen evine uğramamak da olmaz. Kınalıada’nın 60 yıllık restoranı Mimoza'da (Tel: 0216 381 52 67 ) yaprak ciğer ve Ermeni pilakisi ısmarlamak şart.

İstanbul’u gezerken daha iyi anlamak için…

• İstanbul’u daha iyi anlamak için bazı filmleri izleyip kimi müzikleri dinlemeniz şart…
• Fatih Akın’ın Crossing The Bridge filmi, İstanbul seslerinin ve Beyoğlu’nun hikayesi...
• Sezen Aksu, İstanbul’la bütünleşmiş bir söz yazarı...
• Murathan Mungan, Orhan Pamuk, Elif Şafak, Orhan Veli, Cemal Süreya, Edip Cansever keşfetmeniz gereken Türk yazarlar arasında üst sıralarda olmalı.
• Babazula, Büyük Ev Ablukada, Can Bonomo, 123, İstanbul’un çağdaş ozanları...
• Abidin Dino, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Fikret Mualla, Ömer Uluç tablolarında İstanbul’un renkleri, sesleri, duygusu var hep.

İstanbul’un Semtleri

İstanbul mahallelerini yazmakla bitiremeyiz ama şehrin belli başlı, en ilgi çeken rotalarını kısaca özetlemek istedik.

Eski İstanbul’u görmek niyetindeyseniz Balat’tan başlayan turunuzu, Beyazıt, Sultanahmet, Cankurtaran, Haliç istikametlerine yönelteceksiniz.

Aslında rezidans olan Kuruçeşme-Arnavutköy-Bebek hattı boyunca Boğaz havasını solumanız şart.

Yeşilköy’den pek yolunuz geçmez belki ama sahil boyunca kurulmuş balıkçılarda, hele Eleos’ta ne lezzetler var bir bilseniz.

Nişantaşı’nda alışveriş seansından sıkılanlar Kurtuluş’ta Ermeni’lerin yaşadığı bölgelere bakmak, Osmanbey’e toptancıları görmek, Feriköy’de erken saatlerde kurulan organik pazara bakmak isteyebilir.

Ayaklarınız sizi Beşiktaş Çarşısı’na mı götürdü? Esnafla muhabbet ettikten sonra Pando’da kahvaltı etmeli, akşam saatlerindeyseniz çevredeki balıkçılarda güzel bir deniz ziyafeti çekmelisiniz...